Şeyh Nazım Kıbrısi

Yazan Write on Cuma, 12 Mayıs 2017 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf Okunma 2915 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Şeyhimiz Muhammed Nazım Kıbrısi Efendi Hz. (k.s.a) saat 13:30 sıralarında Hakka yürümüştür. Kendileri asrın en büyük velilerinden olup ahir ömürlerini irşat ederek ümmete hizmet ile geçirmiş ve hizmet ile tamamlamıştır.
(“İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un)

Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz.

(Bakara 154)

Nâzım Kıbrısî veya Şeyh Nâzım veya Mevlânâ Nâzım El-Hâkkânî (Osmanlıca: شيخ ناظم ‎), (21 Nisan 1922 - 7 Mayıs 2014, TSİ 13:30), Nakşibendi Tarikatı şeydi idi. Kıbrıs’ın Larnaka şehrinde 21 Nisan 1922 M (23 Şaban 1340 H) günü doğan Şeyh Muhammed Nâzım Âdil Kıbrısî, Mutasavvıf ve Nakşibendi şeyhidir. Lefke'de yaşamakta ve dünyanın pek çok ülkesinden müridleri ziyaretine gitmektedir.

KKTC'de tedavi gördüğü Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi'nde kronik karaciğer yetmezliği nedeni ile 7 Mayıs 2014 M (8 Recep 1435 H) TSİ 13:30'da hayatını kaybetmiştir.

Hayâtı


Soyu, anne tarafından Mevlevî tarîkatı kurucusu Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'ye, baba tarafından Kâdirî tarîkatı kurucusu Abdülkâdir Geylânî'ye dayanır. 1940`larda İstanbul'da Kimya Fakültesini okudu. İstanbul'da bulunduğu dönem içerisinde Nakşibendi şeyhi Süleyman Erzurumi'ye bağlandı. Bir müddet kendini yetiştirdikten sonra şeyhinin izni ve işareti ile Şam'a gidip Şeyh Abdullah Dağıstani'ye bağlandı ve onun mânevi terbiyesine girdi.

Şeyh Abdullah Dağıstani'nin emri ile insanlara tasavuf terbiyesini vermeye başladı.[2] 1973'de Şeyh'inin vefatı ile onun yerine geçti. 2011'de oğlu Mehmet Adil Efendi'nin, kendi yerine geçip, silsileyi devam ettireceğini ilan etti.

1941'de Hacı Emine Hanım ile olan evliliğinden dört çocuğu bulunmaktadır. Türkçe, Arapça, İngilizce ve Kıbrıs Rumcası olmak üzere dört dil bilmektedir.

Akciğer ve böbrek yetmezliği teşhisiyle Yakın Doğu Hastanesi’nde bir süredir tedavi gören 92 yaşındaki Şeyh Nazım Kıbrisi saat 7 Mayıs 2014 Çarşamba günü yaşamını yitirdi. [3]
Arapça Ezan

Ezanın Arapça lafzı ile okunmasının yasak olduğu dönemde Kıbrıs'a geri geldiği ilk gün şerefeye çıkıp ezanı Arapça lafzı ile okumuş ve bunun üzerine bir hafta hapis yatmıştır. Serbest bırakılınca Lefkoşa'nın en büyük camii Selimiye'nin şerefesine çıkıp tekrar Arapça lafız ile ezan okumuş, bunun üzerine kendisine dava açılmıştır. Davayı beklerken Lefkoşa'nın köylerini gezip Arapça lafız ile ezan okumaya devam etmiştir. Hakkında 114 dava aynı zaman diliminde açılmış ve 100 yılı aşan süre mahkumiyeti gündeme gelmiştir. Davaların okunma gününe yakın, Adnan Menderes döneminde, TBMM'nin ezanın Arapça lafız ile okunmasını serbest bırakması üzere hakkındaki davalar düşmüştür.

Kaynak Vikipedia

Son Düzenlenme Pazartesi, 12 Haziran 2017 22:08
Bu kategorideki diğerleri: « Tahammul Sınırı 32 FARZ »

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM