Bu sayfayı yazdır

El Freni

Yazan Meh Write on Perşembe, 11 Mayıs 2017 Yayınlandığı Kategori Blog Okunma 4608 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

Merhaba,

Bugünkü yazıma,  sizlere bir anımı anlatarak yazıma başlamak istiyorum.

Günlerden bir gün piknik için bir omandayız. Henüz daha araba kullanmayı yeni yeni öğrenmeye başladığım ve  ehliyetimin olmadığı zamanlardı.  

Piknik alanında arabanın ileri alınması gerekti. Hemen ben koştum arabayı ileri alma heyecanıyla direksiyonun başına geçtim. Daha önce birçok kez yaptığım bir işti kendimden emin bir şekilde birinci vitese takip gazı verdim. Ama araba hiç kıpırdamıyordu. Derken beklide hızı az diye ikiyle kalkmayı denedim. İkiden sonra sizde tahmin edersiniz. Üç, dört, beş’ e kadar ne kadar vites şekli varsa hepsini denedim.

 

Araba biraz hareketlenmişti evet demek ki doğru yapıyorum galiba diye düşünüyordum! O sırada herkes bana bakıyor bende o heyecanla daha fazla gaz vermeye çalışarak, arabayı anca bir kaç adım ileri alabilmiştim.

 Ne garip kendimden emin bir şekilde arabayı kullanabileceğimi düşünmüştüm. Sürekli sorunun arabada olabileceğini düşündüm.   Olayı izleyen amcam hızlıca yanıma gelerek kenara çekilmemi söyledi. Bende usulca birazda utanarak kenara çekildim. Arabayı birinci vitese takıp el frenini indirdikten sonra rahatça ileri aldı o anda anladım ki el frenini indirmeyi unutmuştum.

Şimdi bu olay aklıma gelince insanların düşüncelerinde ki el frenleri aklıma geldi. Yani tam bilincimizi ilerletebilecekken, yeni ufuklara yeni dünyalara açılabilecekken ne oluyarsa elfrenlerimizden bi haber olarak yerimizde sayıyoruz.

Düşünecek olursak hayatımızdaki el frenleri neler olabilir.? En başta, duygusal şartlanmalarımız ve onlardan oluşan duygularımız. Kesin biliyorum, dediğimiz doğrular. Olmazsa olmazlarımız ve daha belkide bir çok önyargılar.

Çok Zeki olmak, çok zengin olmak yada çok güçlü olmak tıpkı arabanın benzinin tam olması, arızası olmaması eksiğinin olmamasına benzer. Ama El freni takılı olduğu müddetçe anca bir kaç adım atabiliriz. Ne kadar fazla olduğumuza inansak ta El freni bırakmadan ilerlenmiyormuş. Ya kendimiz farkındalık içinde olup el frenlerinden haberdar olmalıyız yada dışarıdan daha önce gönül gözü açık ehliyeti olan bir insanın El frenlerimizin farkında varmasını bekleyeceğiz.

Dışarıdan dediğim,   Mevlana’nın Şemsi yada Yunusun, Taptuk’u gibi kim bilir hayatımızdaki mühürlerin engellenmelerin, duygusal şartlanmaların farkında olmak dileğiyle.

Mehmetsirin

Dua ve Himmetle

Vesselam

Konu ile alakalı diğer makaleler...

Son Düzenlenme Pazartesi, 12 Haziran 2017 21:53