Bazen makam balığı, bazen rütbe, bazen servet, hırs, şöhret, kibir, bazen de şehvet balığı. Kısaca en büyük/ana balık nefsimizdi ve farkında olmadan saydığımız bu sıfatlar gibi daha birçok irili ufaklı balıklar tarafından yutulduk ve karanlığa gömüldük.
Bu karanlıktan çıkışı sağlayacak rehber şahsiyetlerden birisi Zülkarneyn idi. Zülkarneyn'in "iki boynuzu" sadece maddî kudret, güç ve iktidarı göstermiyordu. O, kendi çağının adil bir hükümdarıydı ve aynı zamanda dünyevî otoritesinin yanında mânevî/rûhânî gücü de temsil ediyordu. Bir anlamda "çift boynuz" insânın bu âlemdeki yaşayış/yürüyüş dengesinin nasıl sağlıklı gerçekleşeceğinin de bir işâretiydi. Zülkarneyn aynı zamanda "doğru bir amaca varmak için doğru araçları seçen" bir yöneticiydi. Bu nedenle sorumlu olduğu insânların üzerine Güneş'i her an doğuracak kadar merhametliydi.
(Tanıtım Bülteninden)