Onların Aleminden

Yazan Mustafa Hakkı Söyler Write on Pazar, 14 Mayıs 2017 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf Okunma 4548 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

İnsan ruhu kötü huylardan arınmadıkça hayvan mertebesinde kalır. Hayvani ruh öfke, şehvet, kin, gurur, benlik varsa işte bu hayvani ruhtur. Hayvani ruha sahip olanın nefsi diri, kalbi ölmüştür. Eğer insan hayvani ruhu yenerse, nefsi ölü kalbi diri olur. Şimdi hangi haldeyiz diye soruyorsanız, cevabı kolaydır. Eğer yeme, içme, uyuma, şehvetten başka bir şey yapmıyorsan, ruhun hayvandır. Sövme, sayma, dövüşme, halkı incitme varsa yılansınız. Uyuma, şehvet, yalan dolan, hile, düzenbazlık varsa sen şeytansın, başka şeytan arama! Yiyorsun, içiyorsun, aldatmıyorsan, yalan söylemiyorsan, Allah’ı her an anıyorsan, hayvani sıfatlardan uzaksın, güzel ahlak sahibisin. Kendi için istediğini din kardeşin için de istiyorsan kamil insanlar mertebesindesin.

Çok uyumak gaflettir. Çok uyuyanın kalbi ölür. Hikmetlerden murat alamaz. Seherlerde uyanık olmak gerekir. Kamiller az konuşurlar. Çok konuşmak kalbi öldürür. Kalbinde sıkıntı, üzüntü varsa, kendini yorgun hissediyorsan bil ki çok ve yersiz konuşmuş olmalısın. Kamiller hikmeti çok konuşmakta değil, susmakta bulmuşlardır. Dilimizi doğru konuşmaya alıştırmalıyız.

Dil düzelmezse kalp hiç düzelmez. Dilini tutamayan gerçek imanı bulamaz. Çok konuşmak kalbi öldürür.  Dil insanın terazisidir. Fazlası zarardır, azı karardır. Çok şaka yapmak, alay etmek, boş konuşmak kalbi öldürür. Kalbinde katılık varsa, çok konuşmak yüzündendir. Cahil insanlara ilahi sırları vermek arife yakışmaz çünkü ilahi sırlar arife cezbe ve zevkle gelmiştir. Kalp ilmi hal ilmidir. Hal ilmi ise, Allah’ı anmakla, zikirle kalbe doğar. Kalp ilmi, akıl ilimlerine benzemez. Akıl ilimleri düşünmek ve okumakla elde edilmiştir. Hakk’a aşık olanlar Hira dağına çekilirler. Hira dağına çekilenlerde, genişlik ve rahmet oluşur. Allah’a aşık olanlar, salih ameller işlerler. Arif, Allah ile arasına kimseyi sokmaz. Dünyayı çok sevenlerden kaçmak lazımdır.

Allah ile arasını düzeltenin, insanlarla arasını Allah düzeltir. (Hz.Ali)

Bazen çocuklar, eşlerimiz, mallarımız bizi Allah’tan uzaklaştırır. Arifler dağları, koyunları, doğayı, tabiatı, yalnızlığı severler. Büyük zengin kişilerle oturmak arife zarar verir. Arifler köşeye çekilmekten hoşlanırlar, tanınmaktan hoşlanmazlar. Halka uzak olan Allah’a yakın olur. Yalnızlığın ödülü Allah’a yakın olmaktır. İnsanları tanıyan, insanları anlayan yalnızlığı seçer. İnsanlardan uzak olan mutlu olur. Kadınlara yakın olanlar kalbinde Allah sevgisini bulamazlar.

Cahillerle sohbet azaptır ve cahillerden tasdik beklemekte boştur. İnsanlardan ne kaçmalı, ne de yakın olmalıdır. Çokluk içinde Hira dağında olmalıdır. Her şeyin ortası iyidir. Arif, halini halka söylememelidir. Cahillere gizli sırlar verilmez. İnsan zamanını boşa geçirmemeli, işimizle meşgul olmalıyız. Belli zamanlarda ise yalnızlığa çekilmelidir. Zikir ve ibadetle meşgul olunmalıdır. Kamil insana halk zarar veremez. Halkla oturulmalı, yiyip içmeli ancak boş işlerle uğraşılmamalıdır.

Ayıpları örtmek gereklidir. Ayıpları örtmezsen nazara uğrarsın. Çok yemek kalbi öldürür. Çok uyuyanın ömründe bereket olmaz. Çok konuşanın kalbi ölür. Halkın rızasını arayan Allah’ı kaybeder. Arif, insanlara akılları erdiği kadar söylemelidir.

Allah ile baş başa kalmak ve yalnız O’nu zihin ve kalbinde yaşatmak için köşeye çekilmelidir. Kalbini Allah’tan başkasıyla buluşturmak arife azaptır. Az yemeli, az uyumalı ki kalp ölmesin. Zikir ile uğraşan bir gün mutlaka veliler dairesine girer.

Zikirle insani ruh, hayvani ruhu yener. Zikir, manevi yolun olmazsa olmazıdır. Allah adı bir ateştir, onu tekrarlayanın kalbi temizlenir. Allah ismi ruhu aydınlatır, huzur verir. Dinin en önemli emri, kalbi temizlemektir. Kalp padişahtır.

Uzun yaşamayı istemek, kıskançlık, kibir kalbe zarar verir. Kendini bilen alçak gönüllü olur. Tüm şerlerin kapısı kibirdir.

Allah’ı bil, O’ndan yardım dile. Arif, her şeyi Allah’tan bilir bu yüzden onda gam ve keder olmaz. Arif, ilahi emre uyar, kazaya rıza gösterir, belaya sabreder, nimetlere şükreder. Allah’ın takdirine boyun eğer ve her işini O’na havale eder, rahat bulur.

Cahilin sabah kalkınca, ilk aklına gelen bugün ne işler yapacağım olur. Arif ise, Allah beni bugün ne işlerde kullanacak diye düşünür. Arifin aklına ilk gelen Allah’tır. Cahilin ise aklına ilk gelen nefistir. Arif karve zarar düşünmeden Allah’a güvenerek işe sarılır. Her an Allah’ın dediği olur arif de bunun farkındadır. Allah’ın dilemediği olmaz. Kamil insan Allah’a güvendiği için hiçbir istekte bulunmaz. Allah, kulunun neye muhtaç olduğunu bilir, bu yüzden arifler O’ndan istemekten haya ederler. Dua yapmamak velilerin özelliklerindendir. Arif, Allah’tan istemekten utanır çünkü Allah’ın her şeyi bildiğini bilen, bunda samimi olan, istemeye utanır.

Allah, her an bütün kalpleri bilir. Arif, insanlardan ümidini kesmiştir. Arif, bütün ümidini Allah’a bağlamıştır. Arif, belalara sabır gösterir. Sabırlı insana bela bazen ilaçtır. Bela insanı gafletten uyandırır. Sabırlı olan hasta da, doktora teslim olur ve her dediğini eksiksiz yaparsa, sıhhat bulur.

Kısaca, Allah’a kaçmalı. Allah ile beraber olmalı. Her şeyde Allah rızasını dilemeli.

Rıza amellerin en faziletlisidir. Bir kul Allah’tan razı ise, Allah’ta O’ndan razıdır.

Günümüzde bakıyoruz herkes olmuş…! Olmuşlar başkalarını oldurmaya çalışıyorlar. Herkes kendini Kutup, Pir ilan ediyor. Bazıları topuğuna çıkmayan suyu deniz zannediyorlar.

İnsanlara doğruyu söylediğin zaman kabul etmiyorlar halbuki ilmin kabul ettiği her şeyi akıl ve din de kabul eder.

Sözde Kutup, Pir olanlara bakıyorsun, yukarıdaki yazdığımız hallerin hiç biri üzerlerinde yok.

Arif, demokrasiye inanır. Her dine, her mezhebe hatta dinsize bile saygılıdır. Arif, tartışır ancak hakaret etmez. Arif, bir kişiyi imana getirirse, Allah nasip etti de oldu der. İmana gelmezse, Allah nasip etmedi der. Arif hiçbir şeyi kendine nispet etmez, hayırları Allah’a verir, kötüleri kendine verir. Bilir ki söyleyen Allah, söyleten Allah. Çekilirse aradan geriye kalır Yaradan… Bunu çok iyi bilir.

Seven de O’dur, sevilen de!
Gören de O’dur, görünen de!
Bilen de O’dur, bilinen de!
Duyan da O’dur, duyulan da!
Yazan da O’dur, yazılan da!

Kısaca, ol ki oldurasın. Olmayanlar olduramazlar, öldürürler..!

Son Düzenlenme Pazartesi, 12 Haziran 2017 22:03
Bu kategorideki diğerleri: « Kalp Tasavvuf ve Beyin »

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM