Sohbetten Alıntılar

Yazan Write on Perşembe, 11 Mayıs 2017 Yayınlandığı Kategori Sohbetler Okunma 1401 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

“Kim‘La ilahe illallahu vahdehu la şerikeleh lehül mülkü velehül hamdu ve hüve la külli şeyin kadir.”

Duasını günde yüz kez söylerse, kendisine on köle özgür bırakmış gibi sevap yazılır, ayrıca lehine yüz sevap yazılır ve yüz günahında silinir. Bu ayrıca, onu, akşama kadar şeytana uymaktan korur. Bundan daha fazlasını okumayan hiçbir kimse o kimseninkinden daha yararlı bir eylem yapmış olamaz.

Kim de, günde yüz kez,

“Subhanallahi ve bihamdihi” 

Derse, hataları dökülür, hatta denizin köpükleri kadar çok olsa bile.’

                                                                                                              Hz. Muhammed s.a.v

                                                                              (Kütüb-i Sitte Muhtasarı, 7.Cilt. Sayfa 128)

 

Abdullah İbn Amr İbni’l As anlatıyor:

“Allah’ın Resülü Hz. Muhammed s.a.v buyurdular ki, iki nitelik vardır ki ,Müslüman bir kişi onları sürekli yaşayacak olursa mutlaka cennete girer. Bu iki şey çok kolay ve azdır da. Her farz namazdan sonra, on kez

‘SubhanAllah’,on kez’ Elhamdulillah’ ve on kezde ‘AllahuEkber ‘ demekten ibrettir..”

Abdullah diyor ki  “Ben Allah’ın Resulünün bunları söylerken parmaklarıyla saydığını gördüm.

Resülüllah şöyle sürdürdü konuşmasını ‘Bunların beş vakitte toplamı, yüz ellidir.

Yarın eylemlerin tartıldığı gün, mizandaki miktarı ise, bin beş yüzdür.

İkinci nitelikse, yatağa girince, Allah’a yüz kere teşbih, tekbir, ve tahmitte bulunmanızdır. Bu da söylerken yüz, tartılırken bindir. İkisin toplamı, iki bin beş yüz eder. “Allah’ın Resulü sözlerine şöyle bir soruyla devam etti; Hanginiz bir günde, gece ve gündüz iki bin beş yüz günah işler?”

                                                                              (Kütüb-i Sitte Muhtasarı 7.cilt sayfa 114-115)

Kabe duvarına sarılan bir bedevi, şöyle yakarıyordu:

‘Allah’ım günahı sürdürmekle istiğfar etmem küstahlık, Sen’in geniş affını bilerek tövbeden geri durmam ise kötü bir davranış olur.

Bana ihtiyacın olmadığı halde,

Nice nimetler vererek sevgimi kazandın.

Ben ise, daima Sana muhtaç olduğum halde isyan etmekle gazabını çekiyorum.

Ey iyilikleri vaat ettiği zaman sözünde duran,  vaadinde yani azap ile korkutmasında affedip bağışlayan Allah’ım.

Benim büyük kusurlarımı senin geniş olan affının arasına al.

Ey merhamet edenlerin en merhametlisi, bana rahmet eyle.

                                                               (ihyau Ulumi’d-din ;1/905)

 

Yalnız Bir’i iste’ başkaları istenmeye değmiyor.

Bir’i çağır başkaları imdada gelmiyor.

Bir’i talep et, başkaları layık değil.

Bir’i gör, başkaları her zaman görünmüyor, yokluk perdesinde saklanıyor.

Bir’i an, O’na ait olmayan sözler boştur, anlamsızdır

                               Bediüzzaman Said Nursi (ra)

 

‘Allah’ın beyanıyla faydalanın, Allah’ın öğüdüyle öğütlenin, O’nun buruğunu kabul edin, tutun.

Çünkü, Allah, sizin özürler getirmenize karşı apaçık deliller serdetti.

Sevdiği ileri sizlere bildirdi.

Hoşnut olmadığı şeyleri size anlattı.

Gerçekten de Allah’ın Resulü (Allah’ın Salatı O’na ve soyuna olsun),

Kuşku yok ki Cennet, hoşa gitmeyen şeylerle çevrelenmiştir, cehennemde çekici şeylerle kaplanmıştır’ buyurdu.

Hiçbir ibadet yoktur ki; saf tabiatınıza dayanmasın, hiçbir günah yoktur ki nefsinize hoş gelmesin.

Allah, rahmetini yaysın; şehvetinden kaçınan, nefsinin dileğini söküp ayan kişiye.

Çünkü nefis, insanı olmayacak şeylere sürükler.

Onun isteklerini söküp atmadıkça ,  sürekli arzularına uyar, suça isyana düşersin.’

                Hz. Ali (r.a)

(Nehcü’ül-Belağa 53-54)

Sohbetten Alıntılar

Son Düzenlenme Pazartesi, 12 Haziran 2017 21:25
Bu kategorideki diğerleri: Dinde Tartışma »

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM