Başkası Kavramı!

Yazan Ahmed Baki Write on Perşembe, 11 Mayıs 2017 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf Okunma 2299 kez
Ögeyi Oylayın
(0 oy)

BAŞKASI" KAVRAMINDAN KURTULABİLMEK

AHMET BAKİ

Kişinin dünyası ne kadar "başka" kavramı ile doluysa, o derece "ALLAH" ismiyle işaret edilene IMANLI yaşamdan uzak düşmüştür demektir; kim kime ne adi, hangi mertebeyi verirse versin...

"ALLAH" a İMANI olmayanın dünyasını şekillendiren kavramın karşılığıdır "başka" kelimesi!

Hakikat bilgisini dilimizden düşürmedigimiz halde, "dünyamız" ne kadar "başkalari" ile dolu, bunu hiç düşündünüz mü?

"Başkasina" kızar, "başkasina" söver, "başkasini" sever; "başkasini" horgörür, "başkasini" hoşgörür; "başkasini" çekiştirir, "başkasini" ÖVER, YÜCELTİR, "başkasini" ÇÖZER, ANLAR, "başkasini" değerlendirir, "başkasina" sığınır, erer.... İla nihaye "başka" ile dolu başka dünyalarda yaşar gideriz... "Gayrı yoktur"u dillerde terennüm ede ede!

BAŞKA?!

Kime BAŞKA?!

Kimin BAŞKASI?!

Imandan nasibi olmayan, her dem "başkasi" ile yatıp "başkasi" ile kalkar; baktığı, gördüğü, konuştuğu, dinlediği, okuduğu hep "başkasidir"...

Bu "başka" nasıl bir kavram ki, bilinci alır götürür, kişiyi ayırır tüm hakikatten; perdeler aslından herşeyin?

Bilinçsizce, alışkanlık edinilmiş perde tek bir kelime bile olsa, farkına varıldığında insanın kafasını alak bullak etmeye yetiyor...

"Kâfirin" başkasi vardir, "başkasindan" başka birşey bilmez!

"Müşrikin" hem "beni" vardır, hem "başkasi"!

"Mukallit", "benini" yok farzetse de, onun da "başkasi" vardır...

"Müminin", sadece "ALLAH"ı vardır...

* * *

"Kâfir", Özünde mevcut olduğu halde, Hakikat kendine örtülü olduğundan, gereğini yaşamaktan mahrum olandır... Kendini bilmekten mahrumdur!... İsimde müslümanlıkla yetinmeyen, kendinde kâfir kalmayana kadar mücahede eder...

"Müşrik", birşeyler bilse dahi, "ben"inden vazgeçemediği için, kendini "var" zannettiği için, "başkasi" da eksik olmaz dünyasından...

"Mukallit" ise, kızmaktan, kınamaktan, kırmaktan geçer; amma o da "başkasini" sever, "başkasini" över, "başkasina" verir, "başkasina" hizmet eder, "başkasinin" indinde yokluğunu kabul eder, "başkasina" teslim olur...

"Muhakkikin" gözünde ise; Sevmesi, sevme değildir başkası olanın; hakikatte! Vermesi, verme değildir başkası olanın; hakikatte!..

Müşrik kendini bilmez, "ben"i başkasidir; mukallitin "sen"i başkasi!..

Müşrikin Varedeni dişarda ötesindedir! Mukallit, Varedenim Özümde derse de, onun da içinde ötesindedir...

"Başkadan" doğar, "benim-senin", "bizim-sizin" kavgası! "Başkadan" doğar ayrılık, kin, nefret; kıskanma, haset, düşmanlık, fitne! Hep "başkadan" doğar şikayet, huzursuzluk, acı, azap!

Müşrikin "düşmani" başkasidir!

Mukallitin "dostu" başkasi!

Iblis, beni "sen" azdırdın deyip te, "başkayi=gayrini" gördüğü sebepten lânetlendi, tardolundu "ALLAH" indinden...

Öte yandan Adem, içinde bulunduğu hâli nefsinden bilip, "sen" diye gayrına atmadığı için bağışlanmaya nail oldu...

"Başka"yı suçlayanı yaktı sonunda "başkası"! Azap, ateş, cehennem; hepsi bir, ama yakan "başka"!

Ne kötülük gördüysen, başkasindan degil, "başka"ndan görmektesin!

Ateş değil seni yakan, "başkası"... Ama "O başkası" değil, sendeki "başka" zannı!

Bu inceliği iyi anla!

Başkası eksik olmayan, ikilikten geçmiş olmaz!

İslam Dininde uzak durulması tavsiye edilen, yasak diye algılanan hükümler, o nesnelerden değil, senin bilincindeki yanılgıdan uzak durman için, gayrı ile perdelenip bilincinin kör olmaması için teklif edilmiştir...

"Başkadan" doğar GÜNAH!

"Başkadan" doğar HARAM!

Dışındaki değil, SENDEKİ "başka anlayişindan ve kabulünden"... Zihninde, bilincinde, gönlündeki "başkadan"... Sen varlıkta direndikçe, "başka"lar da var olmaya devam eder hep!..

* * *

Modern Bilim herşeyin bölünmez bütünlügünü, ayrilik kavraminin geçersizligini açikliyor, vurguluyor... Evrenin orjini Sınırsız TEK'tir diyor...

DİN, aslın olan, varedenin, herşeyin varedicisi SINIRSIZ BÜTÜN'ün varlığına işaret ediyor "ALLAH" ismiyle! Vareden TEK'tir diyor, Sınırsız TEK!

Akıldan ve imandan nasipsiz değilsen, neyi bekliyorsun "başkasiz" bir dünya için?

Hakikat bilgisini alıp, DİNi eğlence edinen, herşey yerli yerince, niye değişmeye çalışayım diyen, dünyasındaki "başkalarina" baksın!

Zaten tanrı kavramı yok, neden kurtulayım, diyen, kendi halini göremiyorsa, dünyasında ne kadar "başkasi" var, ona baksın!

"Ben yokum ki" diyen mukallit, birlikte yaşadigi "başkalarina" baksın!

Gözünden, zihninden, gönlünden "başkasi" silinmeden, vermiş olursun belki ait olmayani, ama "O"na; sevmiş olursun belki, ama "O" Sevgiliyi, girmiş olursun bir Gönüle, ama "O"nun gönlüne...

O halde kurtulmak, arınmak lâzım "gayrından"...

"La ilahe" demeden, "gayrı yoktur" yaşanmadan, "illa-ALLAH" denmiş olmaz, demiş ehli!

Yokluğun işareti, "başka"dan kurtulmuş olmaktir!

Peki nerede yok edeceksin o "başkalarını"? Senin başkalarini?

Dişarda mı?

Dişarda değil, SENde! Kendinde!

Kendinde küfür kalmayana kadar, mücahede et! Gir bilinç mabedine, Ibrahim gibi kir putlari bir-bir! Ortada "başkasi" kalmasın ki, pâk secdegâhını göresin! Ama eğer bunu "başkalarina" saldır diye anlarsan, bil ki "ALLAH'ı" unuttun, nefsin için harbe girdin! Sonu ne olursa olsun, ziyandasın, kaybeden sensin her bir mücadelende, savaşında! Ne ki "yabancı" kaldı sana, bil ki o kadar mahrum kaldın hakikatinden! Dışarda gördüğün dünya-alemi ortadan kaldırsan, bilki yine sen başkasın, kalan BAŞKA!

Kendine, Aslına dönemezsen; dışarıya baktığın sürece "başkalariylasin"! Uğraştıkça "dışarısı" tükenmez, ama sen tükenirsin!

Gafletten uyan! Kendi "başka"nı gerçekten "başka" zannetme! Bil ki hem "başkalarini" görüp, hem de "başkalarindan" kurtulamazsın! ALLAH'ı bilmekse gayen, kendindekini YOK ET!.. "Zan" ile bakmayı bırak, ilminin ışığında yaşa!

Kalmasın "başka" gözünde, bilincinde, gönlünde!..

Gelin, hep BİRlikte "başkasiz" bir yaşam için dua edelim...

Gelin, suçlamasız, kınamasız, şikâyetsiz, övgüsüz, sövgüsüz olalım; gelin, "ben" için yaşamayi aşip, "TEK"e ermeyi amaç edinelim. Elsiz, dilsiz, gözsüz, kulaksız olup, alemi yorumsuz seyre koyulalım!

Gelin hamal gibi bilgi taşımaktan azad edelim kendimizi; lâfı bırakıp, "ALLAH" tan "başkasiz" bir yaşam isteyelim...

Gelin, "başkasi" olmayalım!

Veren, seven, hizmet eden, şükreden olalım; ama karşısında "başkasini" görmeden! Hatta, ne "gayrını", ne de "ayn"ını görmeden!

Gelin samimiyete erip, mecazdan kurtulalım; güzelden, bâdeden, sevgiliden de geçelim!

Bilelim ki, hakikat bilgisini bugün ve burada yaşayamazsak, tüm gayretimizle hayalimizdeki yarın için yaşamış oluruz! Zira karşısında gördüğünün hakikatine eremeden giden, neyin hakikatine ermiş olur?

Hep verelim, hep şükredelim, hep hizmet edelim ki, "başka" kalmasın, silinsin gözümüzden, dilimizden, gönlümüzden! Cümlemizin bir tek bilinç olduğunu, aklımızın da, varlığımızın da tek olduğunu görelim!... Kanmayalım, yanıltmasın bizi aynadaki görüntüler!

Gelin "kula şükretmeyen Hakka şükretmiş olmaz" diyen "Rasûlullah'ı" anlayalım!

Gelin, "başkası" kavramından kurtulalım! Olmayan "başkası" ile değil, Hakk ile BİRliği yaşayalım!

Gelin HİÇ'liğin aynasına "başkasiz" bakalım!..

Kaynak: www.yorumsuz.net.tc

Son Düzenlenme Pazartesi, 12 Haziran 2017 21:28

Benzer Ögeler

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM