Şiir (35)
Demek sen böyle salına salına bensiz gidiyorsun ey canımın canı.
Ey, dostlarının canına can katan,
Gül bahçesine böyle bensiz gitme istemem.
İstemem, ey gökkubbe, bensiz dönme
İstemem, ey ay, bensiz doğma.
İstemem, ey yeryüzü, bensiz durma
Bensiz geçme, ey zaman, istemem.
Sen benimle beraberken
Hem bu dünya güzel bana, hem o dünya güzel.
İstemem, bensiz kalma bu dünyada sen,
O dünyaya bensiz gitme, istemem.
İstemem, ey dizgin, bensiz at sürme.
İstemem, ey dil, bensiz okuma.
İstemem, ey göz, bensiz görme.
Bensiz uçup gitme, ey ruh, istemem.
Senin aydınlığındır aya ışığını veren geceleyin.
Ben bir geceyim, sen bir aysın madem,
Gökyüzünde bensiz gitme, istemem.
Ne Hıristiyan’ım, ne Musevi, ne Hindu, ne de Müslüman,
Ne Doğudanım, ne Batıdan, ne karadanım, ne denizden,
Ne duran yerdenim, ne dönen semadan,
Ne topraktan, ne sudanım; ne havadan, ne ateşten,
Ne arşı âlâdan, ne balçıktan, ne surettenim, ne varlıktan,
Ne Hintliyim, ne Çinli, ne Bulgar, ne de Sakson,
Ne Irak krallığındanım, ne Horasan ülkesinden
Bu Gün Ahmet Benim
Bugün ahmet benim,
ama dünkü Ahmet değil.
Bugün anka benim,
ama yemle beslenen kuşcağız değil.
Enelhak kadehiyle
bir yudum içen sızdı
Tarılık şarabından.
Şişelerle, küplerle içtim ben, sızmadım,
ben, sultanların aradığı sultan.
Bir gövde borcum var toprağa Verdim borcumu.
Ruhumun toprağa borcu yok benim.
Arama toprakta beni, ben başka yerdeyim.
Toprağım temizdi, temiz teslim ettim borcumu.
Bu kabir ruhumla gövdemin ayrılış yeri.
Burada arama, burda değilim.
Azapta değil, narda değilim.
Sıkıntım kalmadı artık, aç ve yoksul değilim.
Ya Rab n’ola halim, kabre vardığım gece
Eyi olmazsa amelim, kabre vardığım gece
Ya Rabbena yandırma, günahlara bandırma
Çırağım söğündürme, kabre vardığım gece
Ya Rabbena hayr eyle, Muhammed’e yar eyle
Kabrimizi nur eyle, kabre vardığım gece
Ya Rabbena tuş eyle, imanı yoldaş eyle
Muhammed’e eş eyle, kabre vardığım gece
Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mü'min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ'sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed