Nasihat

Yazan Münir DERMAN Write on Cuma, 12 Mayıs 2017 Yayınlandığı Kategori Tasavvuf Okunma 5091 kez
Ögeyi Oylayın
(1 Oylayın)

Kimseye ne derdini,
Ne acını,
Ne ıstırabını. Açma... Melek bile bilmesin...
Allah'a aç her derdini. Arzularını... Utanmazsan eğer... "Yan ama tütme"...
Yazılandan gayri gelmez. İyisi de gelir fenası da. -Hepsini hoş gör...
Kadere boyun eğ...
Elde olmayan bir şey vardır. Kader. Onunla mücadele edilmez.
Kendini bir ekranda görüp işiten insan, bu perdenin içindeki gönüldür... Gönül insanın gölgesinin gölgesinin manevi görünmez gölgesidir.
Gönül Allah'a bağlanmanın ismidir.

Bir âlemde yaşıyoruz. Fakat içimizde, mekân olan cesette kudret âleminden bir şey taşıyoruz o da gönüldür.

Mutlak olan Allah’tır. Her şey ondan fakat hiç bir şey o değil...
Onu göremiyoruz. Zira onun dışında değiliz... O halde içine dön...


Çok şükür ki kusurlar. Hatalar koku halinde değildir.

Koku halinde olsaydı- birbirimizin yanında duramazdık... Bu günün insanları ara sıra kendi kendilerini hatırlıyorlar. O da ne zaman söylemekten utanırım.
Hani bazı yerlerimiz vardır ülkemizde (deprem) sebebiyle- hatırlarız. Yazık...
Allah kelâmında: Kul ve hayvan hakkı ile bana gelmeyin diyor.

Bu ne demektir.
Ahirete böyle gelmeyin demek değildir. Manayı emri anla. Onun içinde bir merhamet, acıma ve sevgi gizlidir. Eşek...
İnsanların ruhi hamulesi olan ilahi tarafı ki, buna biz (âdemiyet) tarafı diyoruz.
Bu hamule ile temas için şu sözleri bilmek lâzımdır. RAB. ÎLAH. HAK gibi mübarek lâfızlardır. Rabbıs semavat. Rabbıl maşrıkeyn. Rabbıl magrıbeyn. Rabbıl Rahim. Rabbıl felak. Rabbinnas. La ilahe. Hakkıl mübin. Bunlar nedir.
Bu lâfızların yerine Allah lâfzı konamaz. O halde bunlar nedir.

Allah ile konuşmak için hitap kelimelerini bilmek lâzımdır.
Dikkat son söz su:
Mansur enel hak dedi. Ben Allah'ım demedi.
Bunu hallet ben söyleyemem.
Söylersem her yer karışır. Zaten evvelce karışmış...
Kelamullah şeklen Arap ‘çadır amma aslen Allah ‘çadır. Bunu bil, gaflet etme. Allah her yerde hazır ve nazır değildir. Her şey Allah’ta -hazır ve nazırdır, insanın gözü, aklı kadar görür. Ama kulağı Öyle değildir. Essemiül haşirdir. Essemi evvel söylenmiştir. Görmeyen peygamber gelmiştir, fakat sağır peygamber gelmemiştir, yoktur.
Allah insana anlama bakımından nüzul ederek, ses halinde tecelli etmiştir. Bu, insana büyük bir iltifatı rabbanidir...
"Gürültü yapma". Sesinizi nebinin sesinden fazla yükseltmeyiniz.
Allah yavaş konuşanları sever. Bu ayet ve kutsi hadis nedir. Anla. Budalalık etme... Bu -lâfa da gücenme. Ben anlayamayana anlatamadığımdan kendime söylüyorum.
Bak sana ağzında kemiksiz. Bir et parçası dil var ya, onun anatomisini söyleyeyim. Şaşırır kalır insan aklı...
Dil ucu üstü gıdıklanır, bazen kaşınır.
Yanak içleri, sıcak-soğuk. Damak tuzlu, acı, sıcak soğuk hislerini alırlar. Dimağa götürür onun atomlarını dimağdaki bilgisayar cinsini hemen söyleriz. Tuzlu. Tatlı. Acı. Sıcak.


Soğuk. Ekşi gibi... İnsanın yapacağı birçok şey vardır. Yapamayacağı birçok şeyler vardır. Bunları biliyor musunuz?...
Nasihat vermek bugün imkân dışında kalmıştır. Nasihat kelimesinin manası (öğüt) değildir.
(Araç-gereç) in mukabili de (malzeme) olmadığı gibi... Malzeme kelimesinin yerini tutmaz. O manayı vermez. Kuru bir lâf olur.
Nasihat demek :
insanın yaratılışında manevi taraftan birçok ulvi ilâhi his ve duygular vardır. Kelâm ve ilim ile bunların merkezlerine inerek onları geliştirmek adetâ dimağdaki ilâhi bilgisayar tuşlarına geçirip içindeki nüveyi ortaya çıkarmak için o merkezleri okşayarak bazen sen ve yumuşak bir nevi vaaz etmektir.
Bir tohumda gizli (çınar) m ortaya çıkması için yaratılışında ona verilen emir üzere hareket eder.
Toprak hararet. Güneş Su'yu sana bulan çalışma ile ortaya çık emri...
Kültür. Edebiyat. Müzik. An'ane. Tarih her şey bunda âmildir.
İnsan Allah'ın sevgisi ile yaratılmış en güzel mahlûktur.
Bu güzellikte olan insanlar anlamadıklarına daha çok inanırlar.
Manevi meselelerde hiçbir sisteme girmeden düşünmek lâzımdır. Güya tekâmül icabı her şeyimiz değişti. Hâlâ da değişiyor. Bu günkü Türkçe gibi değişen ve başıboş bir dil ile eskiyi kitapları ile anlatmak imkân haricine çıkmıştır.
Bu dil ile hiç kimse kendi içine inmeye muvaffak olamaz.
Nasihatteki kitapların kelimelerin yerine varacak (malzeme) bugün kalmamıştır.
Araç gereç ‘in İşi de değildir bu.

(Kırk gün sabah namazı kılmayanın kulluk kadrosundan çıktığını bilir misin)...?
Sabah namazı kılmayanın şehadeti makbul değildir. (Fetvayı Hindi).
Her gün Resulü Ekrem, akşamlan sevgili mübarek kızı Fatıma'nın kapısı önüne, toprak bir kapla yani bir testi su kormuş...
Bu testide ne büyük bir kıymet, bir emir, bir nezaket, sessiz sözsüz bir şey gizlidir bilir misin?
Fatıma bu su ile sabah abdest alır sabah namazı kılardı. Günün birinde Resulü Ekrem sabah namazından çıkmış bir de ne görsün testi Fatıma'nın kapısı Önünde dolu duruyor.
Ya Fatıma, kızım!... Buyur Ya Resulallah Ya baba.
Kızım sen bugün sabah namazı kılmadın mı? Kıldım Ya Resulallah. Hasan biraz rahatsızdı yukarıda su vardı, onunla abdest aldım dedi.
Resulü Ekrem elhamdülillah dedi.
Ya Fatıma, aman gözümün nuru kızım sabah namazını kaçırma. O namaz o vakit için emrolunmuştur. O vaktin kıymeti için.
Kadınlarda sabah namazı erkeklerden daha ziyade mühim bir hususiyet taşır. Cuma günü sabah namazını vaktinde kılmayıp kaçıran erkek, o günkü sabah namazını Öğleye kadar bile olsun ona kaza olur.
Kadınlarda ise böyle değildir.
Ya Fatıma, babam Peygamberdir diye düşünme, yarın huzuru ilâhide ben bile seni kurtaramam.
Neden kurtaracak: Azaptan mı? Cehennemden mi?

Hayır. Neden o halde. Hakk’ın önünde utanmadan...
Resul'ün şefaati ruhadır cesede değil...
Utanma, insanın elinde olmayan manevi bir haslettir. Resulü Ekrem sevgili kızına testi ile içindeki suyoluyla sessiz sözsüz hitap diyordu... Hâlbuki Hz. Fatıma hiçbir namazı kazaya ömründe bırakmamıştır. O halde testi nedir :
Elenmiş toprak
Su ile yoğrulur
İnsan eliyle şekillendirilir
(Toprak su karışımı ile yaratılan insan eliyle)
Güneşte kurutulur sonra ateşte pişirilir. Testi olur. İçine kendi çamuruna karışan su konur.  Testi mübarek bir alettir. Hor görme. Testiden su içmek kristal sürahi ve bardaktan su içmekten daha nâfidir. Bu lâflarımızı hor görme.
Kime yazık olur. Kendine...
Testi hikâyesi uzundur. Anlatmayacağım.
Testi Türklerin İslam olduktan sonra şeklini değiştirerek icat ettikleri ve yanlarından ayırmadıkları bir şeydir.
Peki, nedir bu şey dediğin...
(Testi), hor gördüğün testi...
Helaya kadar götürüldü. Testiyi helaya götürmek çok yüz kızartıcı bir iştir. Aman, sakın bu gibi işlerden...
Küpler vardı. Güveçler vardı Kâseler vardı Çömlekler vardı Saksılar vardı
Bunlarda büyük ince sessiz haykırışlar vardır. Hakikatler gizlidir.
Hepsi şimdi toprak altında... Şükür olsun ki aslına döndüler... Fakat şekillerini kaybetmeden... Toprak onu çevirmedi. Tekrar toprağa... Zira topraktan teiniz olarak ayrıldı, temiz gittiği için şekline dokunmadı.

Arkeologlar vardır. Topraklan kazar dururlar. Ararlar bunları. Tarihlerini tespit ederler parçalanmışlar varsa unlan yapıştırırlar. Resimlerini alırlar veya resimlerini çizerler. Müzeler kurarlar antika diye...
Antika ne demektir.
Geçmişteki insanların kullandıkları her türlü malzeme...
Onları geçmişte kullanan insanlar nedir, kimdir. Onunla kimse meşgul olmaz... Bunlara, yani aslında basit bir toprak kâse veya testi, güveç yahut küp paha biçilmez kıymet verirler... Neden...
Kimse bir şey söyleyemez, antikadır ondan... Ben söylersem çok acayip ve keder verici bir hale düşeriz. Söylemiyorum bundan ötürü...
Heykeller vardır. Taparlar... Putlar vardır secde ederler.
Topraktan yarattığı için Âdem’e secde etmeyen şeytanın sırrı nedir bunda gizlidir. Söylemediğim söylenemez.
Testi. Çini oldu. Porselen oldu. Fayans oldu. Bugün plâstik devrindeyiz...
Testide: Toprak. Su. Ateş. insan eli gizlidir. Bugün testi termos oldu. Güveç; düdüklü tencere oldu. Küp; Plastik bidon, kâse; çömlek, noramin oldu.
Acaba insan ne oldu.
Testiyi bu hâle getiren insan...
Bunları yapan ve bu hale getiren yine insandır. Lügat kitabında isim bulamadım. Üzgünüm.
I am sorry...
Hiç olmazsa evinde bir testi. Bir güveç. Küçük bir küp bulundur. Antika olarak. Yüksek bir yere koy... Kullanma. Zaten kullanamazsın. Seyredersin hiç olmazsa. O da seni sessiz sözsüz seyreder.
Su testisi suyolunda kırılır sözü vardır. Suyolunda kırıldı.
Artık testi de kalmadı bugün.

Münir DERMAN

 

Son Düzenlenme Pazartesi, 12 Haziran 2017 22:20

NE İZLESEM

 
 

NE OKUSAM